DEVLET TİYATROLARI, 2024 “TİYATRO HER YERDE!” LANSMANI

Devlet Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Sayın Tamer Karadağlı, 10 Ocak 2024 tarihinde, saat 14.30’da “Devlet Tiyatroları Her Yerde!” başlıklı bir lansman gerçekleştirmiştir. Lansman Devlet Tiyatroları için tarihi bir salonda, bir zamanlar oyunlarını oynadığı “Üçüncü Tiyatro” olan Türk Ocağı Salonunda yapılmıştır. Cumhuriyet Dönemi’nin bu görkemli mimarisinde Devlet Tiyatrolarının Genel Sanat Yönetmeni Tamer Karadağlı, usta sanatçılarımızı anarak söze başlamış, onların izinden gitmenin bir sanatçının olmazsa olmazı olduğuna değinmiş, Türkiye’de tiyatro sanatının seyir defterini Devlet Tiyatroları ile özdeşleştirmiştir.

Önümüzdeki yıl 75. yılına girecek Devlet Tiyatrolarının asıl amacının, “Çağdaş Türk toplumunun tiyatrosu nasıl olmalıdır?”ın yanıtını aramaktan geçtiğini belirten Karadağlı, derinlemesine düşünülmeden, topluma ve ülkenin koşullarına göre irdeleme yapılmadan gerçek anlamıyla sanatsal öze ulaşılamayacağını ifade etmiş, yerel olanı çağdaş tiyatroyla birleştirme, ulusal tiyatroyu oluşturma amacında olduklarının altını çizmiştir. Bu amaçla seyirciye, çağdaş edebiyat eserlerimizin uyarlamalarını daha çok sahnelerde bulacağının müjdesini vermiştir.  Devlet Tiyatrolarının öncülüğünde, bu alanda kıymetli çalışmalara ait kapının yakın tarihte açılacağını belirtmiştir.   

Bu yıl, tiyatronun ve tiyatro sanatçılarının hayatın içinde olduğunu daha çok görüleceğini açıkladığı konuşmasının içeriğini, “Tiyatro her yerde! Tiyatro hayatın içinde!” mottosu oluşturmuştur. Devlet Tiyatrolarının seyirciyle zenginleşme, seyirciyi çoğaltma yolunda adım atacağını belirtmiş, repertuvar adına bu yılki temalarının “Farklılıklarımızdan bir yaşam öyküsü çıkartmak” olduğunu açıklamıştır. Birbirimizi kabullenerek güçlenmenin ve çoğalmanın, yüzyıllardan beri karşıtlıklarımızla zenginleşmiş, farklı kültürlerden çok geniş bir bahçe yapmış toplumumuzun da geniş kesimlerine hitap edeceğini özellikle vurgulamıştır.

Devlet Tiyatrolarının her yıl olduğu gibi bu yıl da “Festival Sezonu” olan mart ile haziran ayları arasında, dünya tiyatrosunun en özel eserleri ve adından söz ettirecek yerli yapımları seyircisiyle buluşacağını söyleyen Karadağlı, Devlet Tiyatroları oyunlarının yaz boyunca antik tiyatrolarda kendi seyircimizin yanı sıra ülkemizi ziyaret eden konuklara da sunulacağına değinmiştir. Bu konuda özellikle dünyada pek çok ülkenin kendi kültür, değer, birikim ve sanatlarını en iyi şekilde sunarken aynı zamanda ülkelerin tanıtımında büyük bir rol oynayan turizmin de güçlendiğini ifade etmiştir.  Çocuk festivallerinin tiyatro için önem taşıdığını belirten Devlet Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni, bu alana hassasiyetle yaklaştıklarını yinelemiştir. 

Bu sene özel bir proje olarak Yunanistan ile ülkemizin bir sanatsal birlikteliğe “Romeo ve Juliet” oyunu üzerinden imza atacağını açıklayan Tamer Karadağlı, Devlet Tiyatroları ile Yunanistan Pire Şehir Tiyatrosunun ortak yapımı olan oyunun ilk defa İstanbul’da AKM’de seyirciyle buluşacağını anlatmıştır.

En önemli çalışmalarından birinin de Devlet Tiyatrolarının geçmişiyle özdeş, Ankara Devlet Konservatuvarı Binası olduğuna değinen Karadağlı, “Binanın, yeniden bir sanat merkezi haline gelerek hak ettiği değere kavuşması amacıyla, 75. Kuruluş Yılımızda Devlet Çocuk ve Kukla Tiyatrosuna dönüştürmek için ön çalışma ve görüşmelerin yapıldığını söylemek isterim” diyerek, bu konuda çok heyecanlı olduklarını belirtmiştir.

Devlet Tiyatrolarının sahne sayısını arttırmak konusunda hızlı ve kalıcı girişimlerde bulunduklarını bildiren Karadağlı, bu konuda ilk olarak Gaziantep, “Şehitkamil” Belediyesi sahnesinin Devlet Tiyatrosu olarak hizmete açıldığını, ayrıca Ankara Gölbaşı ve Ankara Etimesgut Belediyelerinin sahneleri konusunda da çok kısa zamanda protokol imzalanacağını açıklamıştır.

Devlet Tiyatrolarında, klasik sahne biçimlerinden deneysel, avangart yapımlara kadar pek çok üslupta oyunların oynanacağını belirten Karadağlı, önümüzdeki dönemde gençlerin ilgisini çekecek, çağın hızını yakalamayı amaçladıkları oyunlara yöneleceklerini ifade etmiştir. Bu amaçla “DT Genç Sahne!” uygulamasıyla, çağdaş dünya tiyatrosunun değerli yapımlarını üniversitelerin öğrenci ve bahar şenliklerinde, gençlik buluşmalarında, kampüslerde ve şehirlerin alternatif mekanlarında sergileneceğini söylemiştir.  

Özellikle tiyatro yönetmenliği konusunda yaşanan sorunların çözümü adına Devlet Tiyatroları ailesinden genç oyuncularla açık atölyeler ve work-shoplar yapılacağını belirtmiş, Devlet Tiyatroları Kuruluş Hakkındaki Kanunda yer alan “Yurt dışına bilgi ve görgü amacıyla sanatçı gönderilmesi” hükmünün yeniden aktif hale getirileceğinin altını çizmiştir. 

Son yıllarda oyun yazarlığındaki nitelik ve nicelik açısından düşüşün ülkemiz tiyatrosunun en önemli kalesi olan Devlet Tiyatrolarını da düşündürdüğünü açıklayan Karadağlı, yazarlık atölyelerine de ağırlık verileceğini açıklamıştır.

En çok merak edilen, bilen bilmeyen, konuya hakim olan olmayan hemen herkesçe nedense çok konuşulan bir konunun da özellikle son yıllarda fısıltı gazetesiyle yayılan Devlet Tiyatrolarında çalışmayan oyuncuların varlığı üzerinden yapılan tartışma olduğunu belirten Tamer Karadağlı, Devlet Tiyatroları sanatçılarının her yıl sözleşme imzalayarak o yıl çalışacaklarını beyan ettiklerini, buna dayanarak, kurumsal iç barış açısından çalıştırılmayan oyuncu kalmayacağını, çalışmayan oyunculara da net olarak gerekli yaptırım uygulanacağını açıklamıştır. 

Devlet Tiyatroları çalışanları, bu büyük sanatsal maratonu omuzlayan büyük bir ekip olduğunu belirten Genel Sanat Yönetmeni, sanatsal ve idari sorumluluğu üstlenen, ağır çalışma koşullarındaki arkadaşlarıyla arasındaki bağın son derece güçlü olduğunu ifade etmiştir.

“Devlet Tiyatroları, 2024 Tiyatro Her Yerde!” lansmanı mini bir resitalle sona ermiştir.